AKP ne zaman çöküşe geçti ve neden bu halde geldi?
Yolsuzluk, riyakarlık ve ekonomin kötü gidişatı dışında 3 önemli sebep daha var.
İşte en büyük nedenlerinden sadece 3 tanesi;
1- Her gün ekranlarda AKP'ye ve Erdoğan'a saldıran Süleyman Soylu
2- Yine sürekli ekranlarda AKP'ye ve Erdoğan'a saldıran Numan Kurtulmuş, Abdulkadir Özel ekibi
3- Yaptığı her konuşmada AKP'ye ve Erdoğan'a saldıran Devlet Bahçeli ittifakı.
Devlet Bahçeli ittifakı diyorum, çünkü her iki partide bu ittifakı halen içine sindirebilmiş değil.
Özellikle Numan Kurtulmuş ve beraberinde AKP'ye getirdiği Abdulkadir Özel ve onun gibi muhalif ekibi, AKP'ye katılma sürecindeki fırsatları çok iyi değerlendirdiler. Allah var kendilerini iyi pazarladılar..!
Süleyman Soylu da o dönemlerde AKP'nin karşısında dik duruş sergileyen bir lider konumundaydı. AKP'ye katılacağı kimsenin aklının ucuna bile gelmezdi.
Onun da o kadar çok bağırıp, çağırmasının, kendini yırtmasının asıl niyeti ortaya çıkmış ve bir anda U dönüşü yaparak AKP'ye katılmıştı.
Parti kurucuları ve partinin bu günlere gelmesinde emeği geçenler bu durumdan rahatsızlık duymuş olsalarda, bunu kamuoyuna yansıtmamaya çalışmışlardı.
Bir kaç yıl önce Show Tv'de yayınlanan "İÇERDE" adlı diziyi hemen hemen herkes izlemiştir. Aynı senaryoya benzer bir durumda AKP'de yaşandı. Numan Kurtulmuş ile Süleyman Soylu artık içerdeydi.
Önce dava adamlarını pasifize edip kendi güçlerini oluşturmaya gayret gösterdiler. Pasifize edilenler ve küsüp de gidenler Kurtulmuş ile Soylu'nun ekmeğine de yağ sürmüş oldular. Tam da istedikleri buydu aslında.
"Dağdan gelen bağdakini kovar" atasözü misali, partide etkili olan ne kadar siyasetçi varsa hepsi zamanla harcandı. Sadece genel merkezde değil, aynı hadiseler tüm il ve ilçelerde de yaşandı.
Erdoğan'ın aynı eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de dediği gibi 'Karşıma alıp sövdürene kadar, yanıma alırım kendimi övdürürüm' zihniyetiyle bu iki ismi Partisine kattığını düşünüyorum.
Ama Ebu Müslim Horasani'nin "Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşmanları asla dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dostlar zamanla düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu." Sözü aklına gelmedi.
Erdoğan'ın yanlış yaptığının farkında olduğunu, ancak bu saatten sonra geri adım atamadığını düşünüyorum. Kaldı ki, zaten giden gitmiş, küsen küsmüş...
Bakacak olursanız aslında AKP diye bir parti de yok ortada... Bitmiş, son demlerini yaşıyor. Erdoğan bugün partisinden istifa etse ve yoluna tek başına devam etse, inanın daha çok oy alır.
Oyu artar, ama kazanır mı? O da çok zor bir ihtimal gibi.
Yani bundan sonra ne yaparsa yapsın, boş...
Diyecek söz yok. AKP'li olduktan sonra içeriden partiyi bitiren Numan Kurtulmuş ile Süleyman Soylu ve Devlet Bahçeli ittifakı mübarek olsun.
Siz siz olun gerçek dava arkadaşlarınızı size sövenlere, sizi yerden yere vuranlara değişmeyin. Bu herkese siyasi bir ders olur umarım.
Facebook Yorum
Yorum Yazın